Çengelköy’de Güzel Bir Hafta Sonu ve Kahvaltı İçin: Tarihi Has Ekmek Fırını ve Çınaraltı Çay Bahçesi

Ben sürekli ortalarda Kadıköylüyüm diye geziyorum ama aslında Kadıköy’de doğmadım. Çengelköy’ün göbeğinde doğdum. Uzun yıllar da orada yaşadım. Sonra bulduğum ilk fırsatta Kadıköy’e yerleştim.

Çengelköy’de yaşadığım zamanlarda değerini bilemediğim birçok şeyi de sonradan sevdim. Mesela bu resmi çektiğim yeri; Tarihi Has Ekmek Fırını’nı.

Hani tam Çınaraltı’nın yanındaki fırın var ya, o işte. Küçükken annemler beni bu fırına ekmek almaya gönderirlerdi. Hele Ramazan falansa bir sıra olurdu ki sormayın. İçeriden gelen sıcak ekmek kokularının önünde bekleye bekleye saatlerim geçerdi.

Şimdi aradan yıllar geçtikten, tüm hayatım değiştikten sonra burada bu fırını görmek içimi ısıtıyor. Beyaz ekmek pek yemesem de en azından bir simit almak için uğruyorum mutlaka. Çünkü simitleri çok güzel oluyor.

Burası neredeyse 160 yıllık bir fırın. Şu andaki sahibinin adı İsmail. Arı gibi çalışıyorlar valla ekipçe. Yolunuz buraya düşerse en azından bir simit alın, tadına bakın. Zaten iki lokmalık simit, Çengelköy’den çıkana kadar bitirirsiniz. Ya da simitinizi alır, hemen yan taraftaki Çınaraltı Çay Bahçesi’ne gidersiniz.

Çınaraltı Çay Bahçesi’ni birçok kişi biliyordur sanırım. Ama bilmeyenler için söyleyeyim, burası Çengelköy’ün merkezinde, denize sıfır bir çay bahçesi. Girişinde çok çok yaşlı ve kocaman bir çınar var. Rivayete göre 800 yıllık!

Çay bahçesinde çok sayıda masa var ama boş masa bulmak çok zor. Herkes bir köşede kaplan gibi bekliyor, biri kalksa da yerine otursam diye birbirinin lokmasını sayıyor. O yüzden de ne kadar erken gelinirse o kadar iyi oluyor. Ya da beklemeyi göze almak gerekiyor.

Boğaz trafiği, özellikle de hafta sonlarında pek fena oluyor biliyorum. O yüzden fırsatınız varsa bir hafta içi, fırsatınız yoksa da trafiğe aldırış etmeden bir hafta sonu gelin buraya. Alın simidinizi ve Boğaz’ın tadını çıkarın. Tabi ben böyle “simit alın, simit alın” diye tutturuyorum ama isterseniz Çınaraltı Çay Bahçesi’nde de menemen, kahvaltı tabağı gibi kendi halinde seçenekler var. Tamamen size kalmış, canınız hangisini isterse. Beni sorarsanız, ben hepsinden istiyorum! Sonrasında yürüyüş yapmak kaydıyla tabi.