Sevgililer Gününün Anlamı ve Tarihi

Sevgililer Gününün Anlamı ve Tarihi
10/02/2015 kuklasureyya

kukla-sureyya-sevgililer-gunu-tarihi

Birkaç gün sonra Sevgililer Günü. Dünyanın birçok yerinde çiftler birbirlerine hediye alacaklar, birlikte yemeğe çıkacaklar. Göz göze, diz dize kutlayacaklar bu günü. Bir o kadar kişi de “Amaaan, bana ne Sevgililer Günü’nden. Uydurma bir gün işte!” diyecek. Peki nereden çıkmış bu Sevgililer Günü?

Aslında Sevgililer Günü çok çok eskiye, mitolojik hikayelere dayanıyor. Antik Yunan döneminde Şubat ayıyla ilgili aşk hikayeleri varmış. Hatta 14 Şubat’ta çiftlere özel kutlamalar, çekilişler yapılırmış. Ama yaygınlaşma noktası bu değil. Biraz daha yaklaşmak gerekiyor günümüze. Çok da yaklaşmayın ama, 3. yüzyıla gelin.

3. yüzyılda Roma’nın başında bir imparator varmış. Ordusunun güçlü olmasını, askerlerinin akıllarının dağılmamasını istiyormuş ve bu yüzden ordusundaki erkeklerin evlenmelerini yasaklamış.

Hikaye bu ya, bu dönemde bir de aziz yaşıyormuş. Valentine isimli bu aziz, imparatora karşı gelmiş ve ordudaki erkekleri gizlice kıydığı nikahlarla evlendirmiş. Sonra da bu yaptığı ortaya çıkmış, imparator çok kızmış, Aziz Valentine’i ölümle cezalandırmış.

Ve Aziz Valentine 14 Şubat günü idam edilmiş.

Sonra aradan yüzyıllar geçmiş. Bu hikaye bir anda efsaneleşmiş. 1400’lü yıllara kadar hiçbir yazılı kaynakta geçmeyen hikaye, 1400’lü yıllarda anlatılmaya başlanmış.

1800’lü yıllara gelindiğinde de ilk defa bir çift birbirinin Sevgililer Günü’nü kutlamış. Sonra da zaman içinde tüm dünyaya yayılmış.

Tüm dünyaya yayılması da Levi’s, Coca Cola gibi büyük markaların yaygınlaştığı sıralarda olmuş. Yani ben kukla aklımla diyorum ki, alışveriş kültürü ve büyük şirketler arttıkça, Sevgililer Günü de yaygınlaşmış.

Şimdi geleyim benim Sevgililer Günü ile ilgili görüşüme. Ben ne Sevgililer Günü’ne, ne Anneler, Babalar, Kediler, Tilkiler vs. gününe önem vermiyorum aslında. Peki önem vermiyorum da ne mi yapıyorum? Ne yapacağım, önem vermeye vermeye hepsini kutluyorum! Bu tıpkı yolda kara kedi görünce “ne saçma, uğursuzluk mu getirir canım kara kedi?!” diye düşüne düşüne saçımı, tüyümü çekmem ya da merdiven altından geçmemeye çalışmam gibi tuhaf bir yaklaşım, biliyorum, ama elimde değil.

Yaa, hiç gerek yok böyle günlere, bize her gün sevgililer günü, boşver hediyeyi, sonradan uydurulan, kapitalist düzenin ezberlettiği bir gün bu gün.” desem de için için sevdiceğimin bana minik bir şey almasını (kitap, defter, ayraç bile olur) ya da bir demet çiçekle kapıma gelmesini bekliyorum. Beni düşündüğünü fark edeyim yeter. Neden mi? Çünkü ben de kuklasal duyguları olan, sıradan bir kuklayım.

Neyse, belki bu yazımı okur sevgilim, yüzden fazla da uzatmayayım, rezil olacağım yoksa. “Bizim kukla benden hediye bekliyor, meh meh meh” diye gülmesin arkamdan. Off, bu arada ben ona ne alsam ki?! Ayy, almama gerek var mı ki?! Gene kafam karıştı!

Comments (7)

  1. oskay konuk 6 sene önce

    eger normal yasantimizda sevgilinize suprizler yapiyorsaniz 14 subat gereksiz…
    insanlarin sevgilerini ve jestlerini sevdiklerine anne baba vs gunlerinde degil normal yasantilarinda yapma taraftariyim….=)

    • Author
      kuklasureyya 6 sene önce

      Bence her gün yapılsın :))

      • Author
        kuklasureyya 6 sene önce

        🙂

  2. Meto 6 sene önce

    . Neden mi? Çünkü ben de kuklasal duyguları olan, sıradan bir kukla

  3. muatafa coşkun ocak 6 sene önce

    14 şubat ile bilgi kaynağını bilmiyordum.okudum -öğrendi.çok ilginç.teşekküerler emeğine kuklacık.

    • Author
      kuklasureyya 6 sene önce

      Çok teşekkür ederim 🙂

  4. Ender Özdilek 6 sene önce

    :))

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*