
Burası Kadıköy Fenerbahçe’deki Midpoint‘in önü. Midpoint güzel mekan ama benim konum mekan değil. Benim derdim mekanın girişindeki bu triportör.
Triportör, üç tekerlekli taşıyıcı demek. Zaten o yüzden bindim üzerine. Beni taşısın diye. Taşıyor gerçekten. Ama ilerlemiyor. Duruyor olduğu yerde.
Meğer süs için koymuşlar buraya. Ama eskiden hareket ediyormuş. Üstelik çok da yaşlıymış. Dünyada ilk örneği 1885 yılında üretilmiş. Yani otomobil bulunur bulunmaz, triportör de bulunmuş neredeyse.
Uzun yıllar da kullanılmış. Ama günümüze kadar pek yaygın ulaşamamış. Şu anda Uzak Doğu’da falan bu aracı kullanan ülkeler var ama bizim gibi coşkulu şehirlerde bunları trafikte kullanmak pek akıl karı değil.
Bunun markası Arçelik. Zaten eskiden de Türkiye’de en çok Arçelik, bir de Moto-Guzzi diye marka üretiyormuş bu aracı.
Söylenene göre şu an hala birkaç Türk markası üretimini yapıyormuş. Ama satın almaya çalışınca da bulunmuyormuş. Nasıl oluyorsa artık… Zaten benim almak gibi bir niyetim yok. Ben böyle izlesem, sağını solunu kurcasam yeter bana.
Siz de triportör görmek isterseniz gelin, buraya bakın. O kadar kurcaladım, bir şey demediler. Gelmişken bir çay da içersiniz marinaya karşı. Milletin yatına teknesine bakıp “Bu tekne işi zor iş, marinası falan.” diye düşünürsünüz. Ne derler: En iyi tekne, arkadaşınızın teknesidir.